Trakya’daki yangınlarda 7 bin 248 dönüm tarım arazisi zarar gördü
Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’de bu sezon çıkan yangınlarda 2 bin 210 kar ekimi ve 5 bin 38 anız olmak üzere toplam 7 bin 248 dönüm tarım arazisi zarar gördü. Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yalçın Kaya, bu yıl havaların sıcak olması nedeniyle çok sayıda anız yangınının yaşandığını, yangınların çoğunun ise insanlardan kaynaklandığı uyarısında bulundu. prof. Dr. Kaya, “Orman yangınları ve anız yangınları gerçekten büyük bir çevre felaketidir. Uzun yıllardır bu topraklara ve yemyeşil doğaya kolay kolay ulaşılamıyor” dedi.
Trakya’da yaz aylarında insan kaynaklı ve artan hava sıcaklığı nedeniyle çok sayıda yangın meydana geliyor. Bu yangınlarda ekili ve anızlı tarım arazileri zarar görmektedir. Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’de haziran, temmuz ve ağustos aylarında sigara, kibrit gibi yanıcı maddeler ve benzeri yangınlar çıkmış, elektrik tellerinden kıvılcımlar çıkması, atıl çöplerin yanması ve balya ve biçerdöverlerden kaynaklanan insan kaynaklı arazi yangınları meydana gelmiştir. İl ve ilçe itfaiye teşkilatlarının verilerine göre, Edirne’de 1500 dekar buğday ve diğer ürünler, 2 bin dekar anız tarlası, Tekirdağ’da 610 dekar ekili ve 450 dekar anız tarlası, 108 dekar ekili ve 380 dekar anız tarlası bulunuyor. Yangında Kırklareli’de dönüm anız tarlası zarar gördü. o gördü. 3 ilde çıkan yangınlarda zarar gören toplam tarım alanı 7 bin 248 dönüm olurken, bunun 2 bin 210 dönümünde ekili alan, 5 bin 38 dönümünde ise anız oluştu.
‘BÜYÜK AFET VE KAYIPLARIN BAŞLI NEDENLERİ’
Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Yetiştirme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, yangınların sadece çevre felaketi olarak değerlendirilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Bölgede çalışmaların yapıldığı dönemde çıkan yangınlarda maddi kaybın yaşandığını belirten Prof. Dr. Kaya, “Ama en kıymetli şeylerden biri toprak son derece canlı bir varlık. Bu anlamda; Solucanlar, yabani hayvanlar, böcekler ve muhtemelen zararlılar gibi canlı ekosisteminde yaşayan tüm canlılar yok olur.Temel olarak faydalı olan böcekler de yangın çerçevesinde yok olur.Yangınlar bu anlamda birçok etkeni de beraberinde getirir. Özellikle bu yıl havaların sıcak olması nedeniyle anız ve orman yangınları daha fazlaydı.Doğal temelinde sadece iz bulunan bir alan olarak düşünmeyelim.Kuraklık nedeniyle ortam çok kuru olduğu için yangınlar tutuşunca nereye gidecek? bir yerden. “Nerede duracağı laf konusu değil. Bu anlamda ister orman yangınları olsun, ister anız yangınları olsun gerçekten büyük bir çevre felaketi hem maddi hem de uzun yıllar boyunca bu topraklarımıza, yemyeşil doğasına kolay kolay gelmez. Anız yangınları büyük felaketlere ve kayıplara neden oluyor.”
Migroorganizmalar da ateşle yanıyor’
Yangınlarda tarla ürünü çıkması durumunda çiftçinin maddi kayıp yaşadığını belirten Prof. Büyük ekonomik kayıp.Bir diğer önemli nokta da toprağın 3-4 parmak üstünde toprağın kaymak tabakası olursa, toprağın esas verimli kısmı kaymak tabakası olursa oradaki organik maddeler yok olur. toprak. Temel organik madde yoksa verim yok, üretim yok, gelir yok demektir. 4-5 cm’lik kısmımızı sadece toprak olarak düşünmeyelim. Mikroorganizmaların işe yaramaz besinlerini toprakta dönüştüren bir ekosistem var. toprağı faydalı olana dönüştürür.Onunla birlikte mikroorganizmalar da yanar.Bu durumda toprak daha da kurur.Kuraklık nedeniyle boşa gitti.Ekonomik kayıplarımız giderek artıyor.Gözümizle gördüğümüz canlılar var. göremediğimiz… Öte yandan vahşi hayvanlar da var. Aynı şekilde yaşayan faydalı böcekler de vardır. “Organizmaları ve böcekleri yiyen faydalı böcekler var. Yangınlarla doğayı istikrarsızlaştırıyoruz” dedi.
‘BİRÇOK İNSAN KAYNAĞI VAR’
prof. Yangınların çoğunun insanlardan kaynaklandığını belirten Kaya, “Dikkat edilmesi gereken nokta, insan atıklarından kaynaklanan, sadece geçerken sigara atılan yangınlar, egzoz gazı ve cam başta olmak üzere çevresel atıklardan kaynaklanıyor. şişe ve diğer atıklar.Bire bir formda ise biçerdöver egzoz gazı ve makinaların kıvılcımlarından kaynaklanmaktadır.Çıkan yangınlar vardır ve bunlara dikkat etmemiz gerekmektedir.Özellikle , cam, cam gibi atıklar mercek etkisi yaratıyor.Ayrıca çevresel atıklarımızdan da kaynaklanıyor.Peki bu insan kaynaklı yangınların önüne geçebilmek için özellikle yol kenarlarındaki kuru otların yok edilmesi gerekiyor. Daha değerli noktalar yol kenarlarıdır.Anız tarlaları mümkün olduğu kadar erken hasat edilmeli ve o kısımlar sürülmelidir.Egzos vb. şeylerle bu yangınlar bir nebze de olsa önlenebilir.Bu şekilde önlem alınabilir. Bir diğer değerli nokta ise yoldan geçenlerin izmaritlerini ve atıklarını etrafa atmadan bu konuda bilinçli olmalarıdır. ihtiyaç var” dedi.
Ayçiçeği üreticisinin ayçiçeği saplarını yaktığını söyleyen Kaya, “Şu anda ayçiçeği sapları toprağa geri kazandırılıyor. Çünkü bitkisel üretimde ve tarımda değerli olan, aldığınızı geri vermenizdir. Mesela. , tahılı alıyoruz. Bu kısımların toprağa döndürülmesi, gövde, sap, baş veya başak organik maddeye katkı sağlar. Araç ve gereçlerin artık olmaması son derece değerlidir. Tarlanın geri kalan kısımları tekrar toprağa karıştırılarak en azından yangına neden olacak şeyler hasat sonrası hızlı bir şekilde kontrol altına alınacak, dökülen tohumlar toprakla buluşturulacak ve ekimden önce yağmur yağması halinde doğal çimlenme sağlanacaktır. Üreticilerimizin, hasat sonrası tarlada kalan anız artıklarını ikinci sınıf toprak işleme aletleriyle gezdirip toprağa karıştırması, yangın ve benzeri durumlara etki yaratacağı gibi, hiçbir sorun yaşanmaması açısından da son derece değerlidir. verim” dedi.