Haber

Bakırhan’dan yerel seçim mesajı: Mücadele ittifakı oluşturmak hepimizin sorumluluğudur

HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Başbakanlık toplantısı öncesinde yerel seçimlere dikkat çekerek, “Belediyeleri halkın evi haline getireceğiz. Başarımızı Türkiye’nin batı bölgelerine de yayacağız.”

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Parti Meclisi (PM) ilk toplantısını Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkez binasında gerçekleştirdi. Toplantı öncesinde konuşan HEDEP Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, daha önce parti kademelerinde görev yapan tüm yöneticilere teşekkür etti.

‘ROJAVA KONUSUNDA SESSİZ KALAN HALK, LOCALARINDAN İSRAİL-FİLİSTİN SAVAŞINI İZLİYOR’

MA’da yer alan habere göre, Ortadoğu’da yaşanan çatışma ve savaşlara değinen Bakırhan, “Gözümüzün önünde bir savaş, bir vahşet yaşanıyor. Maalesef dünyada dini ve milli sorunlar çözülmedi. ve bunun temel nedeni, partimizin uzun zamandır ifade ettiği gibi, merkezci bir ulus devlet anlayışıdır. Ulus devletler ne yazık ki kendi içlerindeki farklılıklara tek tip bir üniforma dayatmaya çalışmaktadır. Günümüzde pek çok insanlık dramı yaşanmaktadır. İsrail’de, Filistin’de, Rojava’da, Karabağ’da… Ne yazık ki ulus-devletçi, tekçi yönetimler baskı, zulüm ve savaşla farklılıkları yok ediyor. 6 Ekim’de başlayan ve giderek katliama dönüşen İsrail-Filistin savaşı bunun en güzel göstergesidir. Burada uluslararası hukuk hiçe sayılıyor ve insani değerler hiçe sayılıyor.

Yıllardır 70 milyon Kürdün mücadelesine sessiz kalan uluslararası kamuoyu, maalesef Rojava’da olduğu gibi, İsrail-Filistin savaşını da localarında izliyor durumda. Bunu eleştiriyoruz. Filistin’de her gün ölüm yaşanırken, siyasi iktidar içerideki tepkileri yatıştırmak adına bugüne kadar gösteriş dışında somut bir adım atmadı. AKP hükümeti 3 günlük ulusal yas ilan etti. Türkiye’de ilan edilen yasın Filistin’deki acıya ne kadar merhem olduğunu hep birlikte gördük. Siyasi iktidara soruyoruz; 3 günlük yas dönemi Filistinlilerin ölmesini engelledi mi ve Filistin’de kaç çocuğun yarasını iyileştirdi?

‘DÜNYA HALKLARI KENDİ GÜÇLERİNİ SORGULAMALI’

Türkiye’de demokratik toplumun ve muhalefetin sesinin daha yüksek çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Sadece İsrail-Filistin savaşı yok, katliam var, insanlık suçu var. Biz Türkiye ve Kürdistanlı devrimcilerin tek görevi bu acıyı dindirmek olmalıdır. Uluslararası güçlerin gösteriş girişimlerine son vermek ve Filistin’deki katliamı durdurmak için öncelikle tüm dünya halklarının kendi hükümetlerine meydan okuyacak itirazları ortaya koyması gerekiyor. Bu bakımdan önümüzdeki günlerde hem mevcut hükümetin durumunda hem de bu savaşın bir an önce durdurulmasında daha aktif rol oynayacağız.

‘KARABAĞ’DAN ROJAVA’YA, FİLİSTİN’E SİLAHLAR PATLIYOR’

Filistin’e yönelik saldırılara karşı yapılan her itiraza Rojava’yı da eklemek gerektiğini düşünüyorum. Bu aynı zamanda insani ve tarihi bir sorumluluktur. Rojava’da çocuklar da katlediliyor. Rojava’da insanların yaşam alanları saldırıya uğruyor, insanlar ibadet edemiyor, elektrik ve gıda üretim tesislerine bombalar yağıyor. Burada demokrasi diyen herkesin Rojava’yı Filistin’in yanına koyması gerektiğini belirtmek isterim.

Karabağ’dan Rojava’ya, Filistin’e kadar aynı silahlar patlıyorsa, Filistin’deki vahşete karşı tek başına durmak yetmez. Faiz lobilerine ve savaş baronlarına ayrılan bu kaynaklar nereden geliyor? Tek bir örnekle anlatayım; 2024 bütçesinin en büyük gelir kaynağı derseniz KDV’dir. İçtiğimiz sudan, aldığımız ekmeğe kadar devlet bizden aldığı parayla KDV oranını artırarak bu savaşı yürütecek. Sarayın, kurşunların, zenginlerin maliyetini çiftçiden, işçiden, esnaftan, köylüden düşürmek istiyorlar. Kan kokusundan beslenen bu kara düzene karşı çıkıyoruz, daha da güçlü bir şekilde itiraz edeceğiz. Açlığımıza doymalarına, canımızla, kanımızla iktidarda kalmalarına izin vermeyeceğiz.

‘MÜCADELE İTTİFAKINI BİLMEK SORUMLULUĞUMUZ’

Yarından itibaren çantalarımızı alıp il il, ilçe ilçe, mahalle mahalle gezmeye devam edeceğiz. Güçlü il ve ilçe teşkilatları kuracağız, yeniden organize olacağız. Ziyaret etmeyeceğimiz tek mahalle, tek ev kalmayacak. Örgütlü özgürlüğe koşmak için var gücümüzle çalışacağız. Yerelden genele güçlü bir sosyal demokrat mücadele ve ittifak inşa etme sorumluluğumuzun bulunduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim.

‘YOL HARİTAMIZI PAYLAŞACAĞIZ’

Yaklaşan gündemlerden biri de yerel seçimler. Parti olarak yerel seçim faaliyetlerimize yeniden yapılanma süreciyle başladık. Bu konuyla ilgili bir çalışmamız var. Heyetlerimiz oluştuktan sonra yerel yönetimlere ilişkin yol haritamızı kamuoyuyla paylaşacağız. Önceden birkaç şeye dikkat etmekte fayda var. Yerel seçimler her zamankinden daha anlamlı. Sadece kayyım atanan belediyeleri değil, Kürdistan’da birçok belediyeyi kötü yönetim nedeniyle devralacağımızı belirtmek isterim. Bugüne kadar aldığımız belediyelere Karlıova, Muş ve Karaçoban başta olmak üzere birçok yeni belediyeyi ekleyeceğiz ve bu belediyeleri halkın konutu haline getireceğiz.

’14 MAYIS SEÇİMLERİNİN MEDENİYETİNİ SAĞLADIK’

Başarımızı Türkiye’nin batı bölgelerine yayacağız. Halkımızın nerede olursa olsun temsil edilmesini ve var gücüyle yönetimlerde yer almasını sağlayacak bir politika izleyeceğiz. 14 Mayıs seçimlerinin özeleştirisini yaparak bu günlere geldik. Bu kongremiz, 14 Mayıs’ta halkımıza verdiğimiz özeleştirinin bir sonucuydu. “Önümüzdeki süreçte elde edeceğimiz başarılarla, özeleştirimizi ve seçim pratiğimizi vererek halkımıza verdiğimiz sözü mutlaka yerine getireceğimize inanıyorum. Mart seçimleri.” (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu