Bakan Kurum: Sallanan bölgede 42 bin konutumuzun temelini attık
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tv100, Radyo Viva ve Show Radyo’nun ortak canlı yayınında açıklamalarda bulundu.
Bakanın açıklamasından satırbaşları:
DEPREMİN VURDUĞU KENTLERDE SON DURUM
6 Şubat sabahı saat 04.17’de tüm Türkiye derin bir acıyla uyandı. Her afette olduğu gibi vatandaşımızın yanında olduk. Sarsıntıdan 2 saat sonra bölgeye gittik. Biz vardığımızda arama kurtarma çalışmaları başlamıştı. O gün hava kuralları berbattı. Karayolu güzergâhı, ara sıra meydana gelen çökmeler, kaymalar ve kaya düşmeleri nedeniyle sınırlı koşullarda fırsatlar sağlayabilir. 11 ilde 270 bin işçi ile çalışma yapıldı. 4. gün arama kurtarma çalışmaları sona ermeye başladı. Birçok değerli mucizeyle karşılaştık. Bize umut verdiler. Devletimiz tüm imkanlarıyla oradaydı. Enkaz sahalarında 85 milyon gördük. 5 milyon 835 bin bağımsız bölüm incelendi. Bina olarak 2 milyon 150 bin bina incelendi. 876 bin 125 bağımsız bölümün ise ağır hasarlı, yıkılmış, hemen yıkılacak ve orta hasarlı olduğu belirlendi. En büyük yıkım Hatay ilimizdedir. Sadece konut bazında baktığınızda 2 milyon liraya bir eve mal olacağımızı düşünürsek sadece 1 trilyon 600 milyar lira sadece konutla ilgili bir kayıp söz konusu.
“11 İLDE ÇALIŞMALAR BAŞLADI”
Kalıcı konut üretimi için eş zamanlı çalışmalara başlandı. 11 ilde çalışmalar başladı. Depremin üzerinden 2 ay geçti, eş zamanlı çalışıyoruz. 78 bin konutumuzun sözleşmesini imzaladık. Bugün itibariyle 42 bin konutun temelini attık. Cumhurbaşkanımız ayın 13’ünde Malatya’yı ziyaret edecek. Malatya’da 100 bin konutun sözleşmesini imzalamış olacağız.
“143 BİN TOKİ EVİMİZ DURUYORDU”
Bu depremde 143 bin TOKİ evimiz dimdik ayaktaydı. TOKİ’miz burada çok değerli bir sınav verdi. Kısmen hasar gördü ama hiçbir binamız yıkılmadı. Bu binalarda yaşayan 600 bin insanımızın burnu bile kanamadı.
“319 BİN KONUTU MAYIS SONUNA KADAR BAŞLAMAK HEDEFLENİYORUZ”
Rezerv alanlardaki hedefimiz 1 yıl içerisinde konutları vatandaşlarımıza teslim etmek. Mayıs ayı sonuna kadar 319 bin konutu başlatmayı hedefliyoruz. Şu anda 78 bin olduk. 13’ünde 100.000’lik sözleşmeyi imzalayacağız. Toplamda 650 bin konutu başlatmış olacağız. Daha önceki depremlerde 6. ayda teslimatlara başladık. Burada da anlayışla yapacağız. Sözünü tutan bir devlet yönetimi söz konusudur.
TARİHİ DOKU NASIL KORUNACAK?
Yıkılan tarihi binaları restore edeceğiz. Tescilli yapıların olduğu yer ise aynı mimaride oraya koyacağız. Yerinde bir sorun varsa en yakın yere taşıyacağız.
Konut yapacağımız her yerde zemin etüdü yapıyoruz. Ovadan dağlara doğru bir yerleşim planı öngörüyoruz. Konut yapımına uygun zemin etüdü çalışmalarına başladık.
YENİDEN İNŞA BARIŞI GİDECEK Mİ?
Şu anda imar barışından söz edilmiyor. İmar barışının gerekçesi, binaların sağlam olduğunu kanıtlamaya yönelik bir düzenleme değildir. Kanunun içeriğine baktığımızda burada yaşayan vatandaşlarımızın elektriği ve suyu bağlanamıyor ve halen burada yaşıyorlar. Binalar yeniden yapılana kadar o binanın tescili. İmar barışına karışmış olmak binanın sağlam olduğu anlamına gelmez. Bunu vatandaşlarımıza anlattık. O bina kentsel dönüşüm projesine girene kadar ayakta durabiliyor ama girince o hakları yok. Yeni yönetmelikle yapılan projede varsa kaçak zemine yer verilmeyecek.
“3 MİLYON 300 BİN KONUTU DÖNÜŞTÜRDÜK”
Kentsel dönüşüm kampanyası başlattık. 3 milyon 300 bin konutu dönüştürdük. Depremde yıkılan binaların yüzde 96,4’ü 1999’dan önce inşa edildi. Yıkılan binaların yüzde 6’sı imar barışına dahil edildi.
NEDEN BU KADAR BİNA YIKILMIŞ?
Antakya’da yıkılmasının nedeni ise merkezdeki sıvılaşmadır. Zemin kalitesi yumuşak zemine döner. İlden ile, ilçeden ilçeye tespitler yapıyoruz. Bunları hocalarımızla paylaştığımızda ‘Bizim böyle bir çalışmamız yok’ dediler. Personel kusurları, uygun olmayan yapılar ve temel sıvılaşması nedeniyle binalar yıkıldı. Yeni binaların yıkılması kabul edilemez. Sorumlulardan hesap soracağız.
“YÜKLENİCİ VE İNŞAAT DENETİM FİRMALARINI AYIRDIK”
Müteahhit ile yapı kontrol firmalarını ayırdık. Yapı denetim firmaları bu işi yönetim üzerine yürütürler. Bu işi ayırdık ve kura sistemine dayalı hale getirdik. Yeni düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
“BELEDİYELERİMİZİN MÜDAHALE ETMESİ GEREKİYOR”
Milyarlarca lirayı deprem bütçesine koyup önlem almayacağız demek mümkün değil. 2 ayda 78 bin konut yapan irade, inşallah 1 yıl içinde 650 bin konutu vatandaşına teslim edecek. Nasıl ki afetin ilk anında bu gayreti gösterdiysek, bütün şehirlerimizde vermek durumundayız. Belediyelerimiz el atmalı.
TÜRKİYE’NİN AFET BAKANLIĞINA İHTİYACI VAR MI?
Sanmıyorum, asıl mesele AFAD’ı güçlendirmek, AFAD’ı savunmak, AFAD’ın bünyesini daha dinamik hale getirmek.
Pandemi süreciyle birlikte tedarik zincirinde bir aksama meydana geldi. Herkes fedakarlık yapmak zorundaydı. Geçiş sürecinde kiracımıza destek olmak adına bu düzenlemeyi yaptık. Bu süreç Temmuz ayından sonra da devam ederse süre uzayacak.
“İSTANBUL’DA 1,5 MİLYON KONUT RİSKİ”
İstanbul’da 5.9 milyon konut var. Bu evlerin 1,5 milyonu risk altında. İstanbul’da böyle bir şok ülkemizi felakete sürükler. Bu ulusal güvenlik konusu o kadar değerli ki. İstanbul’da böyle bir şoka hazırlıklı gelmezsek Türkiye’nin refahı noktasında çok değerli bir sorunla karşı karşıya kalacağız.
haberkulp.xyz